Espresso nedir ve nasıl hayatımıza girmiştir? Bu soruların yanıtlarını birkaç ay önce kahvve.com‘da anlatmaya çalıştık. Geçenlerde Smithsonian dergisinde espresso makinelerinin tarihiyle ilgili bir yazı okuyunca konuyu bir kez da gündeme getirmek istedik.
Espresso nedir?
Espresso makinelerinin tarihçesine girmeden önce espressonun anlamını açıklamakta fayda var. Yaygın inanışın aksine espresso bir kahve markası değildir. Espresso bir kahve çekirdeği türü de değildir. Kahvenin onlarca farklı hazırlama yöntemlerinden sadece biridir.
Espresso denen yöntemin temelinde yüksek basınçlı sıcak su vardır. Yani kahveniz bu basınçlı sıcak suyla demlenir. Kahve tanecikleri demleme metodlardakine oranla daha ince olur. Ortaya çıkan sonuç daha az suyla daha yoğun kahve şeklinde olur. Yani içtiğiniz kahve demlemeye göre azdır ama tadı daha kuvvetlidir. Bazı kahve tutkunları bu yöntemi tercih eder. Özellikle Avrupa’da Amerika’dan daha yaygın olarak kullanılır.
Espressoyu demleme kahveden ayıran en önemli özellik kahvenin üstünde kalan kremasıdır. Demlemede bu krema az da olsa görülür ama espressonun özelliği yüzeyi yoğun bir şekilde kaplayan bu kremadır. Bu krema aynı zamanda kahvenin sertliğinin de göstergesidir.
Espresso makinesinin tarihi
Kahve, Avrupa’daki popülaritesinin zirvesine 19. yüzyılda ulaştı. O günlerde filtreden damıtma yöntemi en çok kullanılan kahve hazırlama medoduydu. Bazı mucitler bu demleme metoduna alternatif yöntemler geliştirmeye çalıştı. Amaçları kahveyi hazırlama süresini azaltmak ve tadını arttırmaktı.
İtalyan Angelo Moriondo kahveyi buharda pişiren bir makine hazırladı ve bunun patentini 1884’te aldı. Gelecekte ortaya çıkacak Espresso makinelerinin atası Moriondo’nun hazırladığı bu makine olarak kabbul edilir.
İtalyanların dünaya armağanı
Ancak Angelo Moriondo’nun makinesinde pekçok eksik vardı. Bu eksiklerin giderilmesi yine iki İtalyana kısmet oldu. Luigi Bezzerra ve Desiderio Pavoni…
Bu iki ismi dönemin Steve Jobs’ı ya da Bill Gates’i olarak hayal edebilirsiniz. Bu ikili Moriondo’nun tasarımını aldı ve biraz değitirip yeniledikten sonra piyasaya sürdü. Luigi Bezzerra’nın makinesinde basınç ve sıcaklık kontrolü bulunmuyordu. Bu yenilikleri ekleyen kişi Pavoni oldu ve yeni makine 1906 Milan Fuarı’nda yerini aldı.
Herşey basınçla alakalı
II. Dünya Savaşı’ndan sonra, iki barlık demleme bariyerini aşan ilk makine icat edildi. Milanolu kafe sahibi Achille Gaggia, modern espressonun doğuşuna neden oldu. Su basıncını 1,5-2 bar’dan 8-10 bar’a yükseltti ve espresso boyutunu standartlaştırdı. Espressodaki bir sonraki büyük devrim, motorlu pompa icadı ile 1960’lı yıllarda geldi.
Ernesto Valentean’ın E61 makinesi tarihin en etkili kahve makinelerinden biri olarak kabul edildi.
Uzun emek ve uğraşlardan sonra son şeklini alan bu makineler artık günlük hayatın birer parçası. Bugün kahve almak için sırada beklediğiniz anlarda gözünüz espresso makinelerine takılabilir. Baktığınız o makinelerin markası ne olursa olsun her biri İtalyanların bitmek bilmez azmi ve kararlılığıyla yaptıkları çalışmaların dünyaya birer armağanıdır.