Selin SoydanÇay tüketiminde dünyanın ilk sıralarında olan ülkemizde son yıllarda kahve tüketimi düzenli bir biçimde artıyor. Kahve zincirlerinin yaygınlaşması ve tekli paketlerde içimi ve hazırlanması kolay kahve çeşitlerinin çoğalması gençleri kahve tüketicisi olmaya yönlendiriyor. Gençler, her şeyde olduğu gibi, kahvede de değişim istiyor, yeni ürünleri benimsiyor ve kahve pazarını büyütüyorlar.
Çay ülkesi Türkiye’de gençler kahve pazarını büyütüyor
Türkiye’de kahve tüketimi her yıl düzenli olarak artıyor. Evlerdeki tüketimimiz için, bu yıl yaklaşık bir milyar TL harcayacağız (Nielsen’in verilerine göre/ Türk kahvesi satış rakamları da dahil olmak üzere). Araştırmalara göre, biz kişi başına haftada bir fincan hazır kahve içiyoruz. Buna karşın, komşumuz Yunanistan’da kişi başı kahve tüketimi haftada 13-14 fincanı buluyor. Son dönemde yaygınlaşan kahve zincirleri ve hazır kahve üreticilerininin piyasaya sunduğu yeni ürünler için yaptıkları yoğun iletişim sayesinde, gençler geçmişe göre daha fazla kahve tüketmeye başladılar.
Kahve, çay gibi doğal bir ürün. Kahve alanında çok fazla yenilik yapmak mümkün değilmiş gibi görünse de, işleme ve paketleme aşamalarında inovasyonlarla büyük bir çeşitlilik yaratmak mümkün olabiliyor.
Hazır kahve pazarının yüzde 75’ini Nestle’in en büyük markası Nescafe elinde tutuyor. Dünya Kahve Günü vesilesiyle biraraya geldiğimiz Nestle Türkiye İçecekler Grubu Genel Müdürü İsmail Bütün’ün verdiği bilgiye göre, gençler tek kullanımlık hazır formüllere yüksek talep gösteriyorlar.
Kahvede inovasyon büyüme sağlıyor
Dünyadaki kahve üretiminin yüzde 10’unu tek başına gerçekleştiren Nescafe, inovasyona büyük önem veriyor. Her gün yaklaşık 500 milyon kişi bir fincan Nescafe içiyor. Yılda yaklaşık 600 bin ton Nescafe üretiliyor. Kuruluş, faaliyette bulunduğu ülkelerdeki tüketicilerin damak tadına uygun çözümler geliştirnek için tadım testleri düzenliyor. Değişen beklentileri ve alışkanlıkları izleyerek, yeni ürünler geliştiriyor. Tüketicilerin duyularına erişmeye çalışarak, onların içecek tercihlerinde ön plana çıkmaya çalışıyor.
Nescafe, sadece su ve kahvenin bileşiminden oluşuyor. Klasik formül, hazırlanan kahvenin suyunun sıcak spreyleme tekniğiyle kurutulmasıyla elde ediliyor. Nescafe Gold’daysa, ibriklerde hazırlanan kahve eksi elli derecelik fırınlarda dondurularak kurutuluyor. Böylece, daha iri taneler elde ediliyor.
Kurluş, sütlü, şekerli, yağ oranı düşük sütlü, üçü bir arada, ikisi birarada, buzlu, köpüklü, aromalı, kafeinsiz, yoğun tadlı vb. çeşitlerle, sunduğu seçenekleri sürekli olarak yeniliyor. Nestle Türkiye İçecekler Grubu Genel Müdürü İsmail Bütün, gelişen pazarlardaki gençlerin yeniliklere açık olduğunu ve sunulan yeni ürünlerin pazarda karşılığını bulduğunu dile getiriyor.
Hedef beş duyuya erişmek
Geçtiğimiz hafta, Nescafe’nin İsviçre’nin Orbe kentinde bulunan Ürün Teknolojisi Merkezi’nin Stratejik İnovasyondan sorumlu yöneticilerinden Daniel Pretre’le görüştük. Pretre, amaçlarının beş duyuya erişmek olduğunu belirterek söze başladı. Bir ürünün aslında bir deneyim sunduğunu vurgulayarak, Nescafe’nin ambalaj tasarımdan, logosuna, ürünlerin bileşiminden, pazarlama çalışmalarına kadar her aşamasında, çekici olmak için çalıştıklarını anlattı. Pretre müşteri deneyimi hakkındaki görüşlerini şu sözlerle ifade etti:
“Müşterilerimizin bir fincan kahve hazırlarken yaptığı her işlemde özel ayrıntılar sunmak zorundayız. Duyulara erişmezsek, başarılı olmayız. Bizim için müşterinin deneyimi son derece önemlidir. Bu yüzden, logomuzun ve ambalajımızın çekici olması, kullanıcıların kavanozlarımızın kapağını açtıklarında harika bir kahve kokusu almaları için çalışıyoruz. Bir kahvenin ilk yudumu, tıpkı bir insanla ilk karşılaştığınız an gibidir. İlk izlenimler kalıcı olur. Bu yüzden, sunduğumuz lezzetin özel olmasına ve müşterimizin tad duygusuna erişmek için çaba gösteriyoruz.”
Her ülke kendi damak tadına sahip
Nescafe, dünyada farklı damak zevklerine, bütçeye ve tercihe göre tasarlanmış beşbin çeşit ürün sunuyor. Nestle Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Yüce Kaner Atalay ve Nestle Türkiye İçecekler Grubu Genel Müdürü İsmail Bütün’ün verdikleri bilgiye göre, ülkelerin tad haritaları var. Türkiye’de kahve tiryakileri içimi yumuşak, meyve tadı veren Arabica çekirdeklerinden yapılan kahveler ve çok kavrulmuş kahve çeşitlerini tercih ediliyor. Buna karşın, Avrupalı tüketiciler daha sert formüllere alışıklar.
Ülkelerin kahvelerine ilave ettiği tadlarsa çok ilginç. Biz süt ve şeker ilave etmekle yetiniyoruz. Buna karşın, Fas’ta insanlar kahvelerine nane, Meksika’da tarçın, Senegal’de karabiber, Avustralya’da kırmızıbiber, ABD’de marshmallow, Çin’de adaçayı ekleyerek tüketiyorlar. Soğuk ve buzlu kahveyi seven Yunanlılarsa kahveye dondurma ekliyorlar.
Kaynak: Fatoş Karahasan – CNN Türk
