İstanbul Coffee Festival 2015! Festivalinin ardından…

25/10/2015
İstanbul Coffee Festival’ine bilet bulanlar mutlu, kaçıranlar üzgün…

Festivale yoğun ilgi nedeniyle bazı kahve tutkunları bu dört günlük ziyafeti kaçırdı. Biletler aylar öncesinden internette satılmaya başlamıştı ancak almayı unutanlar ya da gecikenler büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Bu sene yapılan hataların seneye tekrarlanmaması dileğiyle…

Festival beklendiği gibi yoğun bir katılımcı kitlesini ağırladı. Mekan Haydarpaşa Garı’ydı ve salonlar, peronlar buna benzer kalabalıkları tarihi boyunca birçok kez ağırlamıştı.

Organizasyonu yapanların derslerine iyi çalıştıkları belli. Ufak tefek aksaklıklar olmadı değil ama bunlar festivalin geneline gölge düşürmedi. Bu yılki festivalde yaşanan bazı problemlerin seneye yapılacak festivalde tekrarlanmayacağını tahmin ediyorum.

Festivalin genelinde karşılaştığımız atmosfer çok olumluydu. Katılımcılar ile misafirler arasındaki iletişim dört gün boyunca sürdü. Bu atmosfer festivalin başarılı olmasında önemli bir rol oynadı.

Baristalar bu yılki organizasyonda herkesin kalbinde taht kurdu. İşlerini çok iyi bilen bu kahve uzmanları kahve severlere bir yandan kahvelerini ikram ederken bir yandan da sevgilerini ve sempatik davranışlarını da sundu.

Stand sahipleri de ziyaretçilerin her sorusunu yanıtlamak için büyük bir özen gösterdi. Standlarda sorusu cevapsız kalan kimse olmadı.

Yabancı ülkelerden gelen kahve temsilcileri de festivalin gözdelerindendi. Haydarpaşa Garı’na ve bize kısa sürede adapte oldukları, yüzlerinden hiç eksik etmedikleri gülümseme ve kırık Türkçelerinden belliydi.

Festivalde tanık olduğumuz en önemli problem tuvaletlerin yetersizliğiydi. Bir kahve festivalinde bu kadar sınırlı tuvalet, ihtiyacı karşılamaya yetmedi. Uzun kuyruklara neden oldu.

Olumsuz havadan en çok etkilenen Babylon’un müzisyenleriydi. Yağmur ve rüzgar nedeniyle zaman zaman ara vermek durumunda kaldılar.

Peronlara giden alanda Fiat için ayrılan bölgeye rahatlıkla birkaç kahveci daha yerleştirilebilirdi. Bir kahve fuarında bir otomabil markasının bu kadar geniş bir standa sahip olması festivali gezemeyenlere garip gelebilir ama kahveyle kaplı otomobil festivalin en çok fotoğrafı çekilen sürprizlerindendi.

İlgi çeken noktalardan bahsederken Walters Coffee’nin çalışanlarını da unutmamak lazım. Festivalde Breaking Bad rüzgarı estirdiler ve bütün selfie taleplerini yerine getirdiler.

Zapatista sadece kahveleriyle değil, gelenlere hediye ettiği posterleriyle de ziyaretçilerin ilgi odağı oldu.

Kurukahveci Mehmet Efendi’nin vagonu, Taş Kahve’nin güçlü kuvvetli değirmencisi, yerel kıyafetlerle herkesle fotoğraf çektiren Kenyalı manken, Petra, MOC, Kronotrop, Mio, Yumn, Sapiens, Ben Coffee Roasters, Dimello festivalin en kalabalık yerlerindendi.

Sanatçıları da unutmamak lazım. Kahve temalı eserleri festivalin havasına uygundu ve ziyaretçilerin de yoğun ilgisiyle karşılaştı.

Vagonlar arası çekilen fotoğraflara ne demeli. Kapısı açık vagonların arasından görünen Haydarpaşa Garı festival boyunca en çok paylaşılan fotoğraf oldu. Bu noktada fotoğraf çektirmeyeni dövüyorlardı!

Festivalin kedileri de hayvanseverlerin gözünden kaçmadı. Yağışlı havada sığınacak bir mekan ararken çoğu zaman cep telefonlarının kameralarına yakalandılar. Kahve ve kedi festivalin sıcak temalarındandı.

Her zamanki gibi Starbucks yine yoğun ilginin merkeziydi. Her köşebaşında mağazası olmasına rağmen gelenler çok da anlayamadığımız nedenlerden ötürü birbirinden ilginç kahve standları yerine Starbucks’ta zaman geçirmeyi tercih etti. Anlamakta zorlandığımız bu konuyu bir başka yazıya bırakalım.

Bir kahve festivalinde bu kadar az çöp kutusu bulunmasını nasıl açıklamak lazım? Bence en önemli eksiklerinden biriydi.

Festival küçük aksaklıklarına rağmen genelde ziyaretçilerden tam not almayı başardı. Bu yılki festivale veda ederken gelecek yıl yine aynı mekanda buluşmak dileğiyle.

Hoşçakal İstanbul Coffee Festival 2015…

Remzi Gökdağ

Remzi Gökdağ gazeteci, yazar ve yayıncıdır. Gazeteciliğe 1989 yılında muhabir olarak başlayan Remzi Gökdağ, İstanbul konulu haberleriyle çeşitli gazetecilik ödülleri kazandı. Başka Şehirler, Sevgili İstanbul, Amerikan Medyası’nda 11 Eylül ve Park Otel Olayı adında kitapları bulunan Remzi Gökdağ hakkında ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Önceki Yazı

İstanbul Coffee Festival bitiyor, son güne yoğun ilgi

Sonraki Yazı

#kahvve li fotoğraflarla son gün! Kahveye doyduk mu?

error: © 2021 Kahvve.com