Obama’nın kahve tercihi “Top Secret”

17/11/2015
Obama’nın kahve tercihini kimse bilmiyor! Beyaz Saray bu sırrı kimselerle paylaşmıyor. Dünya liderinin ne içtiği merak ediliyor…

G-20 zirvesinin ikinci gününde elinde kahve bardağıyla katılan Obama’nın Putin’le diyalogları zirveye damgasını vuran an oldu. Gazetelerimizde Obama’nın kahvesi zirvenin temel konularından daha çok konuşulur oldu.

Doğru… Obama’nın elinde bir kahve bardağı vardı, hem de üzerinde başkanlık arması olan bir bardak!

Ancak bu bardağın içinde ne vardı?

Çay mı, kahve mi?

Yoksa çaya düşkünlüğüyle bilinen Barack Obama kahve bardağında gizliden gizliye çay mı içiyordu?

Dünyanın gündemine oturan pekçok önemli konu içinde bu soruların hafifliği tartışılmaz ama konunun “devlet sırrı” gibi gizlenmesi merakı arttırıyor…

Beyaz Saray’ın “Devlet Sırrı”

Barack Obama’nın kahve bardağı objektiflere ilk kez Antalya’da düzenlenen G-20 zirvesinde takılmadı. Bunun bir de geçmişi var. Obama geçtiğimiz yıl da aynı bardakla önemli birkaç zirveye katılmış, liderlerle kameralara poz vermişti. Hatta bir keresinde bu bardakla Amerikan deniz piyadelerine selam vermişti.

Kahve bardağı taşıması Başkan’ın kahve tutkunu olduğunu göstermiyor. Beyaz Saray’a yakın kaynaklar Obama’nın çayı tercih ettiğini, çok fazla kahve içmediğini söylüyor. Başkan’ın seçim kampanyalarını yürüten ve onun çekirdek kadrosunda yer alan isimler de Obama’nın çayı tercih ettiğini söylüyor. Peki bu bilgiler ne kadar gerçek?

Obama’nın tercihi çay mı kahve mi?

Kahve bardağı ya da fincanıyla sık sık poz veren Obama gerçekten kahve tiryakisi mi? Bu soruya kimse net bir cevap veremiyor. Çünkü Obama’nın kahve bardağında içtiği içecek ABD’nin “devlet sırrı” gibi saklanıyor.

Davetiyelerde kullanılan yiyeceklerin ayrıntılarına kadar açıklama yapan, içilen şarap ve şampanyanın markalarını açıklayan Beyaz Saray, konu kahve olunca susmayı tercih ediyor. Bu konuda kimseye açıklama yapmaması da merakı körükleyen en önemli etkenlerden…

Beyaz Saray’ın kahve servisi

Kahve aslında Beyaz Saray’ın davetlilere sunduğu en önemli içeceklerden. Başkan’ın her toplantısında misafirlere servis edilen kahveleri bu toplantıların ardından yayınlanan fotoğraflardan görmek mümkün. Ancak davetlilerin kahve içmesi Obama’nın da kahve tiryakisi olduğu anlamına gelmiyor. Obama’nın tercihi sorulduğunda ise Beyaz Saray sessiz kalmayı tercih ediyor.

Peki bu durumda akıllara takılan soru işaretlerini gidermenin yöntemi ne olabilir? Beyaz Saray’a başvurup konu hakkında açıklama istemek…

Başkan’ın kahve gizemini çözmek için her yol deneniyor…

Bunu birkaç gazeteci deniyor ve eli boş dönüyor. Son olarak Boston Globe’un tecrübeli muhabiri Matt Viser konuya dahil oluyor. Gazetesi adına bu gizemi çözmeye karar verip Beyaz Saray’a başvuruyor. Ancak o da daha öncekiler gibi Beyaz Saray’dan eli boş dönüyor. Kendisine kısa bir cevap vermeyi tercih eden Beyaz Saray, “Konu Başkan’ın gıda tercihlerine giriyor, açıklama yapamayız!” diyor.

Bunun üzerine Viser pes etmiyor ve ABD’nin ünlü kahve şirketleriyle bağlantıya geçiyor. Aralarında Dunkin’ Donuts ve Starbucks‘ın da bulundğu şirketlerden de doyurucu bir açıklama gelmiyor. Dunkin’ Donuts 2006-2011 yılları arasında Başkanlık ofisinde kahve satışı gerçekleştirdiklerini ancak bu durumun Beyaz Saray’ın talebi üzerine iptal edildiğini söylüyor. Gazeteci Matt Viser, Obama’nın siyasete başladığı Cichago’nun Intelligentsia adlı kahve şirketi ve daha önce first lady Michelle Obama’ya kahve servisi yapan Blue Bottle şirketiyle de temasa geçiyor. Ancak bu iki şirketin de Beyaz Saray’a kahve satmadığını öğreniyor. Tam bu sırada “Obama’nın çocukluk ve gençlik yıllarını geçirdiği Hawaii’de o bölgeye özel Kona kahvesine özel bir ilgisi olabilir mi?” sorusu aklına geliyor ve Hawaii’den Kona Rainforest Farm ile görüşüyor. Ancak onlar da 2013’teki Özgürlük Günü kutlamaları nedeniyle Beyaz Saray’a bir miktar kahve gönderdiklerini bunun dışında Başkan’la sürekli bir kahve ilişkisinin olmadığını açıklıyor.

Kahve fincanında çay!

Obama’nın Oval Ofis, Air Force One, Situation Room adı verilen çok özel mekanlarda çekilen fotoğrafları incelendiğinde bir şey dikkat çekiyor: Mavi ya da krem rengi porselen fincanlar… Ancak bu fincanın içinde kahve mi var çay mı kimse açıklamıyor.

Obama’nın resmi toplantılardaki görüntülerini çeken Beyaz Saray kameramanı Başkan’ın kahve içtiğini “hemen hemen hiç” görmediğini söylüyor. Bu görüşü Obama’nın konuşmalarını hazırlayan metin yazarı Jon Favreau da dile getiriyor ve ekliyor, “Onun çay içtiğini gördüm ama kahve içtiğine hiç rastlamadım” diyor.

Starbucks’a girdiğinde çay içen, Missouri’deki özel bir kahveciden Earl Cray çayıyla ayrılan, baristaların kahve tekliflerini kibarca geri çeviren Obama aslında kahve tutkunu değil. Tercihi çay… Ama tiryaki seviyesinde çaycı değil. Sadece kahve yerine çayı tercih ediyor. Bunu kahve bağımlısı Amerikalılara anlatmak kolay değil.

Beyaz Saray’ın sessizliğinin ardında konunun duyulması halinde Amerikan kamuoyunda yaratacağı şok olabilir. Başkanın kahve yerine İngilizler gibi çayı tercih ettiğinin öğrenilmesi ABD’de halkın Obama hakkındaki görüşlerini bir anda altüst edebilir.

Çay tutkusu Endonezya’da geçen çocukluk yıllarından mı geliyor?

Kenyalı bir babanın çocuğu olarak dünyaya gelen Obama’nın çocukluk yılları Endonezya’nın Müslüman mahallelerinde geçmişti. 1967- 1971 yılları arasında annesi ve Endonezyalı üvey babasıyla beraber Endonezya’daydı. Yarı Endonezyalı kız kardeşi de orada doğdu, orada okula gitti. Obama’nın çayla ilgili çocukluk izlenimleri sonraki yıllarına da damgasını vurmuş olabilir. Başkanın çay alışkanlığının ardında bu yıllara ait detaylar yatıyor olabilir.

Çay Partisi’nin başarısında Obama nefreti büyük

Obama ile “Çay Partisi” arasındaki rekabet ve düşmanlık onun çayı sevmesine engel değil. Çay Partisi (Tea Party) ABD’de federal hükümetin mali politikalarına karşı çıkanların oluşturduğu bir halk hareketi. Bu grubun bizdeki çay partileriyle hiçbir benzerliği yok. Amerikan siyaset sahnesinde etkililer ve son zamanlarda Başkan Obama’nın Demokrat Partisi’ne önemli bir rakip haline geldiler. Rakipten öte onların en güçlü motivasyon kaynağı: Obama nefreti! Aslında bu hareket adını 1773’te İngiliz kolonisi olan Boston’da İngiltere’nin çay vergisinin protesto edildiği Boston Çay Partisi eyleminden alıyor. Yani İngilizlere karşı bağımsızlık mücadelelerinin kaynağı…

Obama’nın kahve bardağında çay içtiğini açıklamak bu nedenle de çok zor. Yani Beyaz Saray, “Çay Partisi” nedeniyle içinde “çay” geçen her şeye mesafeli yaklaşıyor. Obama ile Çay Partisi arasında bir bağ kurmak kabul edilebilir birşey değil.

Bbu nedenle Başkan’ın içtiği çay Beyaz Saray’ın sakladığı bir devlet sırrı. Yakın çevresi bile onun kahve yerine çay içtiğini açıklamaya cesaret edemiyor. Siyasi dengelerin başkanın çay tercihiyle altüst olacağını onlar da çok iyi biliyor.

Kahve tutkunu başkanlar

ABD’nin kurucu başkanlarından Thomas Jefferson sıkı bir kahve tutkunuydu. Kahvelerini Hint Okyanusu’ndaki adalardan gelen türlerden seçerdi. Bunları Monticello’daki deposunda saklardı. Kahveyi “Modern dünyanın favori içeceği” olarak tanımlardı.

Franklin Delano Roosevelt Fransız kavrulma tekniğiyle hazırlanmış kahveyi severdi. Yardımcıları ofiste sürekli olarak bu tür kahve bulundururlardı.

Teddy Roosevelt, gerçek anlamda bir kahve tiryakisiydi. Kahvesini büyük fincanlarda içerdi. Oğlu onun fincanlarını “küvet benzeri birşey” olarak tanımlardı. Söylentiye göre ünlü kahve firması Maxwell House’ın “Son damlasına kadar güzel” sloganını Teddy Roosevelt söylemişti.

Kahve, Bush ve Clinton yönetiminin de favori içeceğiydi. Her iki dönemin First Lady’leri sabah güne espresso ile başlar, öğleden sonra latte ile devam ederdi.

Remzi Gökdağ

Remzi Gökdağ gazeteci, yazar ve dijital yayıncıdır. Başka Şehirler, Sevgili İstanbul, Amerikan Medyası’nda 11 Eylül ve Park Otel Olayı kitaplarının yazarıdır. Remzi Gökdağ hakkında ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Önceki Yazı

Bikinili baristalar Arizona’yı karıştırdı!

Sonraki Yazı

Türkiye neden bir anda Starbucks’ın gözdesi oldu?

error: © 2021 Kahvve.com

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?