1881’de dünyaya gözlerini açan ve bütün güçlükleri aşarak üstün zaferlere ve eşsiz başarılara kısa sürede koşarak 10 Kasım 1938’de hayata, “Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır” diyerek veda eden Atatürk’ün, fikir ve düşünceleri bayraklaşarak sonsuza dek yaşatılacaktır.
Atamızın emek verdiği yolda ilkelerini korumak, devrimlerini sonsuza dek yaşatmak yegane görevimizdir.
Bugünü ve Atatürk’ü daha iyi anlamak için İlhan Selçuk’un 10 Kasım 2007 tarihli yazısını bir kez daha yayınlıyoruz.
10 Kasım
Bizim tarihimizde şairin Batı’dakinden farklı bir yeri var; bizde ‘Aydınlanma’ nın tohumları bir bakıma şiirle atıldı…
‘Vatan’ dediğimiz zaman aklımıza kim gelir?
‘Vatan şairi!..’
Kim o?..
Namık Kemal …
İnsanın insanlaşıp kulluktan kurtulmasında Tevfik Fikret’ in büyük payı var…
20’nci yüzyılda yetişmiş büyük şairlerimizin Mustafa Kemal için en güzel şiirleri yazmaları, Türkiye’ye özgü bir tarihsel bilincin edebiyata dönüşmesidir…
*
Varoluş destanımız şiirimize öylesine işlemiştir ki bu gerçeği vurgulamak için bir tek dize yeter:
“O saati sordu..”
Kimdir “o” diye sorsanız, bu toprağın az buçuk mürekkep yalamış tüm insanları yanıtını bilir…
Kimdir o?..
Mustafa Kemal!..
Bu memleketin hapishanelerinde inlettiğimiz şairimiz Nâzım Hikmet ‘in ” Kuvayı Milliye Destanı “nı bilmeyen var mı?..
*
‘Kurtuluş’ umuz Batı uygarlığının emperyalizmine karşı “Milli Kurtuluş Savaşı” ile gerçekleşti; ‘Kuruluş’ umuz Batı uygarlığının “Aydınlanma” sını bir devrimle öngördü…
İkisinde de “Tek Adam” vardı..
Kimdi o?..
Mustafa Kemal!..
*
Batı, ne kurtuluşumuza sıcak baktı, ne de kuruluşumuza…
Ne var ki Anadolu, Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamış ve duyumsamıştı…
“Tek Adam” ın bugüne dek bir efsane gibi yaşayabilmesi, bu tarihsel, toplumsal ve ulusal algılama sayesindedir…
*
Ancak her savaşın bir karşı-savaşı, her devrimin bir karşı-devrimi vardır…
Tarih böyle söylüyor…
Toplumbilim böyle yazıyor…
Bugün Türkiye’nin yaşadığı gerçeklerin anlaşılması için bu bilimsel kuralın iyice algılanması gerek…
Mustafa Kemal Atatürk liderliğindeki ‘Kurtuluş’ u ve ‘Kuruluş’ u yıkarak yerle bir etmek isteyen iç ve dış güçlerin ittifakı bugün Türkiye’de iktidarı ele geçirmişlerdir…
*
Atatürk 1938 yılında gözlerini hayata kapamıştı…
2007 yılındayız…
Demek ki aradan 69 yıl geçmiş…
İki karşıt gerçek bugünkü Türkiye’de bir arada yaşıyor; çelişki elle tutulurcasına somut…
Çelişkiyi yaşayanlar kimlerdir?..
Bizleriz…
Nâzım’ın diliyle:
“Onlar ki suda balık
Toprakta karınca
Havada kuş kadar
Çokturlar.
Korkak,
Cesur,
Cahil,
Hakîm ve çocukturlar.”
Bir kurtuluş ya da kurtulamayış savaşı daha yaşıyoruz, yenilirsek elimizden kuruluşumuz da gidecek..
Bu ’10 Kasım’ da diyorum ki:
Yenilmeyeceğiz!..
PENCERE
İLHAN SELÇUK
10 Kasım 2007