2Belki duymayanlar olabilir. Türk kahve kültürü UNESCO’nun 2013 yılında “Somut Olmayan Kültürel Miras” listesine girmişti. Bu haber dünya genelinde Türk kahvesine olan ilgiyi ne kadar arttırdı bilinmez ama bugünlerde kahvemiz sanatla anılır oldu. Dile kolay… 500 yıllık bir öyküden bahsediyoruz. Bu konuda belgeseller yapılıyor, kitaplar yazılıyor, sergiler düzenleniyor. Bu etkinliklerin en çarpıcılarından birine geçtiğimiz günlerde İstanbul ev sahipliği yaptı.
“Bir Taşım Keyif-Türk Kahvesinin 500 Yıllık Öyküsü” isimli sergisi uzun bir süre Topkapı Sarayı’nda dünyanın dört bir yanından gelenlere kahve kültürümüzü tanıttı.
Topkapı Sarayı Müzesi ve Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği işbirliği ve Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde düzenlenen bu ilginç sergiyi kaçıranlar sergiden geriye kalan fotoğrafları Topkapı Sarayı Müzesi’nin resmi websitesinde görebilir.
Osmanlı coğrafyasına 16. yüzyılın ortalarında ulaşan kahve, buradan dünyanın dört bir yanına yayılmıştı. Ulaştığı her köşede, o diyara ait kültürün içinde kendi dünyasını oluşturdu.
Gündelik yaşamın içinde yerini bulan, yiyecek-içecek kültürünün en vazgeçilmez unsurlarından biri haline gelen kahve bir yandan kavrulmasından pişirilmesine uzanan süreç için gereken araç-gereçlerini yarattı, öte yandan toplum hayatında o zamana kadar yaşanmamış bir sosyalleşmenin oluşmasını sağladı.
Bir fincan kahve, Osmanlı toplumunun alışkanlıklarını farklılaştırarak yaşamın tadı, tuzu haline geldi.
İşte bu nedenle “Bir Taşım Keyif-Türk Kahvesinin 500 Yıllık Öyküsü” isimli sergi sadece kahve severler için değil kiltürel mirasımızı merak edenler içinde bulunmaz bir fırsattı.
“Bir Taşım Keyif-Türk Kahvesinin 500 Yıllık Öyküsü” neden önemliydi?
- Başta Topkapı Sarayı Müzesi koleksiyonları olmak üzere pek çok müze, özel müze, kütüphane ve koleksiyonlar eserlerinden oluşan “Bir taşım keyif-Türk kahvesinin 500 yıllık öyküsü” sergisi, kahvenin Osmanlı kültürü içinde oluşturduğu özgün seremoniyi ortaya çıkrdı.
- 4 ay boyuncaTopkapı Sarayı Müzesi Has Ahırlar’da açık kalan sergi, bugüne kadar Türkiye’deki kahveyle ilgili açılan en kapsamlı sergi özelliğindeydi.
- Çoğu ilk kez sergilenen eserlerle birlikte tarihi, kültürel ve sosyal öğelerin bir araya geldiği sergi, kahve bitkisinin botanik özellikleri, dünyadaki yayılımı ve pişirme teknikleriyle Osmanlı topraklarında yarattığı sosyal ortama, keyif ve ikram kültürüne, 16. yüzyıldan 20. yüzyıla tarihlenen eserler üzerinden tanıklık etti.
Bu topraklarda kahvenin tarihçesi
Etiyopya, Arap Yarımadası ve bazı Ortadoğu ülkelerinden sonra kahve bu topraklara ulaşır. İstanbul’a geldiği andan itibaren, Osmanlı İmparatorluğu’nun başşehri olması nedeniyle Osmanlı’nın çeşitli vesilelerle temasta bulunduğu ülkelerde de yaygınlaşır.
Avusturya Macaristan İmparatorluğu’na kahvenin girişi, 2. Viyana Kuşatması’na dayanıyor.
İngiltere’de 1650’lerde, Fransa’da 1660’larda yaygınlaşıyor. Avrupa ülkeleri kolonilerinde kahve üretimi yapıyor.
Özetle İstanbul, kahvenin dünyaca sevilen bir içecek olmasında çok önemli bir başlangıç noktası.
Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği hakkında
Geleneksel ve manevi mirasımız olan Türk kahvesinin kültürel değerine inanan, kültürümüzün ulusal ve uluslararası bilinirliğine katkıda bulunmak isteyen gönüllülerin bir araya gelmesiyle 2008 yılında kurulmuş ve resmen faaliyete geçmiş olan Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği; çalışmalarını, “Türk kahvesi kültürünü yaşayan bir değer haline getirmek” amacıyla sürdürüyor. Ulusal ve uluslararası platformlarda bilinirlik ve tanınırlık yaratmak için faaliyetlerini düzenleyen dernek ayrıca sektörel sorunların çözümü için girişimlerde bulunmak, uluslararası referans ve akreditasyon kurumu özelliklerini kazanmak, Türk kahvesini üreten ve satan kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak için çalışmalar yapıyor. Dernek pek çok basılı yayına da imza attı. Bunlardan bazıları: Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali editörlüğünde hazırlanan, “Türk Kahvesi Kitabı”, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık tarafından yayınlanan prestij eser “Kahve, Kırk Yıllık Hatırın Kitabı” ve M. Sabri Koz ve Doç. Dr. Kemalettin Kuzucu tarafından hazırlanan “Turkish Coffee”.
Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği; Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleri ile gerçekleştirdiği ortak çalışmalar neticesinde, “Türk kahvesi kültürü ve geleneği” 2013 yılı itibarı ile UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras listesine dâhil edilmesini de sağladı.